8 Mayıs 2014 Perşembe

    Buzullarla ilgili eğitici bir animasyon yaptım.İyi seyirler...


http://s3.amazonaws.com/dv_assets/plot_template.swf?movie_id=980538
Rüzgarı Dizginleyen Çocuk'
     Geçim sıkıntısı, kıtlık ve salgın hastalık gibi hayatın zorlu koşullarıyla mücadele ederek bunları geride bırakmayı başaran "dahi" bir çocuğun olağanüstü hikayesi…

Ağustos böceği ile karınca bizlere çocukluğumuzdaanlatılan bir masaldır.Bizde çocuklarımıza anlattığımız nesilden nesile de aktaracağımız masallardan sadece birisidir.Ağustos Böceği ile Karınca:
Günlerden bir gün karınca yiyecek bulmak için kırlara çıkmış. 
O sırada Ağustos Böceği de oradaymış. 
Saz çalıp oynuyormuş.
Halbuki Karınca buğday toplayıp kışlık yiyeceklerini biriktiriyormuş. 
Ağustos böceği: 
- Bu ne çalışkanlık yahu durmadan çalışıyorsun, demiş. 
Karınca hiç oralı bile olmamış, çalışmasına devam etmiş.
Günler böyle geçerken kış gelmiş. 
Karınca evinde oturup yiyeceklerini yiyormuş.
Bir gün Ağustos Böceği karıncanın kapıya dayanmış:
- Ne olursun bana biraz yiyecek ver.
Karınca:
- Ben yazın çalışırken sen saz çalıp oynuyordun şimdide kapıma gelip benden bir şey isteme demiş.

Ana fikir: İnsan yazdan kışa hazırlıklı olmalı. Yarının İhtiyaçlarını bu günden karşılamaya çalışmalı.




Çocukları obezite konusunda bilinçlendiren ve dengeli beslenmenin önemini anlatan çocuk oyunu Aburcuburistan, Trump Kültür ve Gösteri Merkezi'nde sahneleniyor.

Sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemini anlatan fantastik bir masal..

Ayaz ve Alaz, beslenme konusunda oldukça özensiz davranan, özellikle abur-cubur şeyler yemeye, içmeye bayılan iki kardeştir. Ayaz; yalnızca çikolata, bisküvi, gofret, gazoz tarzı şeyleri sevmekte, meyve ve sebzelere ağzını bile sürmemektedir. Alaz ise hep patates kızartması, hamburger, sosis gibi yiyecekleri yemek istemektedir. Bu yüzden sık sık hastalanırlar ve güçsüz düşerler. En büyük hayalleri, günün birinde tüm sevdikleri yiyeceklerin ağaçlarda yetiştiği Aburcuburistan adlı masal ülkesine gitmektir.

Yazan ve yöneten: Dersu Yavuz Altun
Oynayanlar: Baransel Gürsoy, Çağlar Tüfekçi, Emre Saka, Deniz Biber, Murat Yılancı, Bihter Gülgeç






         Animasyon,fantastik,macera türünde bir film.Çocuklar için eğlenceli bir haftasonu için eğlenceli bir film olabilir.
        


    İstanbul oyuncak müzesi bir çok ülkeden oyuncakların sergilendiği bir müzedir.Geçmişte ki oyuncakların günümüzde sergilendiği uygarlık tarihini aydınlatıyor.
         
https://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=6&cad=rja&uact=8&ved=0CDsQFjAF&url=http%3A%2F%2Fwww.farukyalcinzoo.com%2F&ei=--NrU5GgBu2f7gbqzIGQAQ&usg=AFQjCNF69dR7XIs8-bKlsYJTH9qgdJK7mg&sig2=CLy7fgEPi4YsONvGisIgUg&bvm=bv.66330100,d.ZGU
        Darıca hayvanat bahçesini çocuklarımız la eğlenceli bir hafta sonu geçirmek için gezip,görüp,öğrenebilecekleri bir diğer yerdir.Çeşit çeşit hayvanların yaşam alanlarını görüp,canlı canlı hayvanları görebilecekleri bir yer.



     

                          
                                       MIKNATISLI TEKNELER DENEYİ
     Kapaklara mıknatıslar yapıştırılır ve su yüzeyindeki hareketleri izlenir.Bir sopa yardımı ile eğlenceli hale getirilebilir.


        Kırmızı başlıklı kızı annesi, bir parça pasta ve şarap vererek, hasta ninesinin ormandaki kulübesine gönderir. Kız, yolda kurtla karşılaşınca şaşırmaz ve korkmaz; kurda nereye gittiğini söyler. Kurt kızı, ninesi için çiçek toplamak uğruna, farklı bir yola yönlendirir. Acele ile ninenin evine koşan kurt, ihtiyar kadını yutar ve yatakta onun yerine yatar. Kulübeye varan kız, ninesinin kocaman kulakları, gözleri, elleri ve ağzı olduğunu fark eder. Kurt kızı yutar. Bir avcı gelir, olanları anlar, kurdun karnını makasla yarar ve kırmızı başlıklı kız ile ninesini kurtarır. Kız, uyuyan kurdun karnını taşlarla doldurur. Kurt, uyanınca devrilir ve ölür. Zorlukla soluk alan nine, şarap ve pasta ile kendine gelir. Kırmızı başlıklı kız, “yaşadığım sürece bir daha asla kendi kendime yoldan çıkıp, ormana girmeyeceğim” der. Neşe için de evine döner ve bir daha kıza hiç kimse zarar veremez.

                
                                            KURT KARDEŞ

      Oynayabilmek için en az 4 kişi olması lazım.2 kişi gönüllü olmalı.Önce gönüllülerden biri anne,diğeri de kurt kardeş olur.Oyuncular yan yana dizilir.Kurt kardeş karşılarında bekler.Ve anne,çocukların kulağına tek tek birer renk fısıldar.Kurt kafasından bir renk söyleyerek annenin çocuklarına söylemiş olduğu rengi denk getirmeye çalışır ve denk getirdiği kişi koşmaya başlar.



       


                                BEZİRGANBAŞI OYUNU 

        Grup halinde 8-10 çocukla oynanır. İki kişi kapıcı olur ve aralarında kendilerine birer takma ad seçerler, bunu diğer oyuncular bilmez. Karşılıklı geçerek ellerini köprü gibi tutarlar. Bezirgân başı önde olmak üzere kuyruk olurlar. Geçmek için “AÇ KAPIYI BEZİRGÂNBAŞI!”derler. Kapıcılar “KAPI HAKKI NE VERİRSİN, NE VERİRSİN?” diye sorarlar. Bezirgân başı, “ARKAMDAKİ YADİGÂR OLSUN, YADİGÂR OLSUN!” diye yanıtlar. Kapıcıların kolları yukarı kalkar, çocuklar sırayla altından geçerler. Kapıcılar sona kalanı kolları arasına alırlar ve oyuncunun kulağına sessizce aldıkları takma adlardan birini seçmesini söylerler. Çocuk kapıcılardan hangisinin adını söylerse onun arkasına geçer. Oyun bu şekilde kuyruktaki oyuncuların hepsi seçilene kadar devam eder. Sonunda ortaya bir çizgi çekilir. İki grup birbirlerinin bellerinden tutarak karşılıklı çekişirler. Çizgiyi geçen grup oyunu kaybeder.






      Denizatı’ndan çardak kuşuna, tembel hayvandan hamam böceğine, bok böceğinden guguk kuşuna, kır kurdundan kitap kurduna kadar birbirinden farklı ve sevimli 40
hayvanın bilmediğimiz özellikleri anlatılıyor kitapta. Mesela denizatının erkeğinin dişisinden hamile kaldığını, fener balığının dişisinin erkeğinden onlarca kat büyüklükte olduğunu ve gördüklerimizin sadece dişi olduğunu, mirketlerin sosyal özelliği en gelişmiş canlılardan olup kendi aralarında ve sürü içinde abi-abla-kardeş-kuzen ilişkilerinin olduğunu, bir günlük ömrü olduğu sanılan kelebeklerden Kral kelebeğin, dev kuşlar gibi kıtalar arası göç yaptığını bu güzel kitaptan öğreneceksiniz. Bibi Dumon Tak’ın şiirsel bir dille kaleme aldığı harika hayvanlardan hikâyeleri Fleur Van der Weel resimlemiş.





Miniatürk, aileler ve çocukların eğlenebilecekleri İstanbul'da bulunan küçük Türkiyedir.Ortalama 2 saatte Türkiye'nin tarihi,önemli yerlerini gezip görebilecekleri bir yerdir.


                                          YARATICI DRAMA EĞİTİMİ VE TİYATRO SPORU

      Yaratıcı drama ve tiyatro birleşerek çocukların yaratıcılıkları ile ve doğaçlamaları ile yapılan gösteri bir etkinlik.Bu etkinliğin çocuklara

  • Yaratıcılığını geliştirebilir.
  • Anlık düşünme becerisini geliştirebilir.
  • Grup dayanışmasını sağlayabilir.
  • Tiyatral yeteneğini geliştirebilir.


                 


                                      SİNCAP VE AĞAÇ KABUĞU DRAMASI 
                                                                                                                                       Öncelikle çocuklar üçerli gruba ayrılırlar.
Daha sonra çocuklara roller dağıtılır.Her bir grup için bir sincap ve iki ağaç olacak çocuk belirlenir.
Ağaç olan çocuklar el ele tutuşur.Sincap olan çocuklar ise kendi ağacının arasına girer.
Oyun öğretmenin başlatmasıyla başlar.İlk zilde sincaplar ağaçlarının gövdesinden kurtulup başka bir ağaca saklanmak için boş ağaç ararlar ve ilk buldukları ağaca saklanırlar.Saklanamayan çocuk oyundan çıkar.Sona kalan çocuk tebrik edilir.
Oyun geliştirme: Sincapların yerden toplaması için cevizler yerlere serpilebilir.Toplaması için belirli sayı verilip daha sonra ağaç kovuklarına saklanmaları söylenebilir.  


                                       Drama sonrası yapılabilecek boyama etkinliği


   




Sınıf içinde öğrenciler serbest biçimde dolaşırlar. Herkes birbirine iyi günler deyip tekrar dolaşmaya devam ederler. İkinci aşamada öğretmenin “ tamam “ demesiyle tekrar iyi günler deyip el sıkışırlar. Öğretmen tamam deyince durulur. 

2. AŞAMA - OYUN Öğrenci sayısı en fazla on olmak üzere öğrenciler karışık olarak gruplara ayrılır ve bir çember yapılır. Çemberdeki bireylere bir tane kağıttan top yapılır ve öğretmen önce kendini tanıtarak topu birisine atar. Tüm grup üyeleri kendini tanıtmayı tamamlayınca biter. Bu kez grup üyelerinin her biri ( öğretmenin başlamasıyla ya ayakkabı numaralarını, ya tuttukları takımı ya en sevdikleri yemek adı vs. türü kendilerine ait bilgiyi topu birbirlerine atarak verirler. En son kişide söyleyince öğretmen topu alır ve grup üyelerine sorar “ karşısındaki öğretmen topu alır ve grup üyelerine sorar “ karşındaki kişinin adı ne ? ve en sevdiği yemek ne ? “ diye. Bu oyun grup üyelerinin birbirlerine ısınması, birbirini tanımasını ve asıl yapılacak doğaçlamaya ortamın hazırlanmasını sağlar. 





  Kidzmondo adlı bu etkinlik 4-14 yaş arasında ki çocukların katılması gereken muhteşem bir etkinlik olduğunu düşünüyorum.Farklı meslek üniteleri olup seçtikleri mesleklerin iş kıyafetlerini giyip para kazanabilecekleri bir etkinlik.Bu etkinliğin çocukların ebeveynlerini anlayacaklardır.Çalışırken hem eğlenip hemde öğreneceklerinden emin olup çocuğunuzu alıp götürebileceğiniz bir etkinlik.


İstanbul'a 16 Mayıs da gelecek olan ''Lord of the Horses'' yani ''atların efendisi'' adlı etkinlik çocuklarımızla izleyebileceğimiz türden bir sahne sanatlarıdır.Bu etkinlik atlara olan sevgiyi,binici ile at arasındaki bağlılık çocuklara hayvan sevgisini aşılayabilir ve ayrıca öğrenirken'de eğlenebilirler.

17 Nisan 2014 Perşembe

vize ödevim

http://prezi.com/uqxuhz1ielyq/edit/#148_13415665



      Bu sunumda Söğütlü Köyün deki çıkan rüzgarın halk tarafından nasıl karşılandığını anlatıyor.Rüzgarın nasıl hayatımızı etkilediğini ''olsaydı-olmasaydı'' sorularına cevap almasına yardımcı oluyor.Hava olaylarının olmasının olmamasının bir nedeni olduğu ve bu nedenle hayatımızda olması gerektiğini anlamasını sağlıyor.